Turuz masraflarını karşılaya bilmemiz için yeni yılda Turuza destek olmak için [email protected] ile irtibata geçin.
Bağışlarınızı bu E-postaya bildirin: [email protected]
BTC: bc1q0lqs9dhsd6glk4hdslt83fwcrz9uvujk6lrcfl
USD(TRC20):TWrFZBWcvyDfQSA51cvXq52Es8VSHeFwQR
Bank kart bilgileri:
6104 3373 5031 8547
Iran Millet Bank
Xalq Tiyatrosu Ve Dario Fo-A.Metin Balay-112s
Xalq Tiyatrosu Ve Dario Fo-A.Metin Balay-112s
Halk tiyatrosu kavramı, ülkemizde sıkça tartışılmasına rağmen, tarihsel verilerin ışığında ve bilimsel bir yöntemle üzerine eğilinmemiş bir konudur. Toplumsal hareketliliğin arttığı dönemlerde daha sık gündeme gelen halk tiyatrosu kavramı üzerine yapılan tartışmalar, bu konuya olgusal değil, işlevsel açıdan yaklaşmışlardır. Bu yaklaşımın sonucu olarak da yanlış bir tanımlama oluşmuştur. Bu yanlışı aşabilmek için, olgulara dayanan bir ön tanımlama yapılmış ve bu tanımlamanın ışığında tiyatro tarihine yaklaşılmıştır. Bu çaba, tiyatronun doğuşundan başlayarak, “Halk Tiyatrosu” diye ayrı bir türün var olduğunu ortaya koymuştur.
Bu türün özellikleri şunlardır:
1. Halk tiyatrosu, özü ve yaşam karşısındaki tutumu bakımından yaşama güleryüzle bakan ve gülmeceyi bir ders çıkarmaktan çok bir yaşam enerjisi üretmek amacıyla kullanan bir türdür. Ahlak-dışı, din-dışı, politika dışıdır. Yaşamı olduğu gibi resmetmeye çalışır; onu olduğundan daha iyi ya da daha kötü göstermeye çalışmaz. Halk tiyatrosu tam anlamıyla her şeye karşı olan, yıkıcı ama özgürlükçü bir tiyatrodur.
2. Genel üslubu, gülmece ile kaba bir gerçekçiliği kaynaştırır. Fantazi, grotesk, taşlama ve anlatı kullanımı diğer üslup özellikleridir.
3. Halk tiyatrosunun konularım, insanın temel içgüdüleri olan beslenme, korunma ve yaşamını sürdürme içgüdülerini doyurmaya çalışması ve bu çabasmda karşılaştığı bireysel ve oplumsal engeller, yasaklar, tıkanıklıklar oluşturur. Buna bağlı olarak evlilik, cinsellik, aldatma, yeme içme, kurnazlıklar, para, savaş, dinsel ve toplumsal olaylar en çok ele aldığı olaylardır; aşk, ölüm ve açlık da en çok üzerinde durduğu temalardır.
4. Halk tiyatrosu klişe olay ve kişiler kullanır. Daha doğrusu, kullandığı olay ve kişiler tarih içerisinde giderek klişeleşmişlerdir. Genç ve güzel karısı tarafından aldatılan yaşlı koa öyküsü bunların ilklerindendir. Klişe olaya bağlı olarak, arabulucu yaşlı kadın, genç kadının âşığı öteki klişe tipleri oluştururlar. Halk tiyatrosunun kliş” tipleri arasında sahte doktor, palavracı asker, sarhoş, doğal özürlüler, köle ve uşaklar önemli yer tutarlar.
5. Halk tiyatrosunun edebi tiyatrodan farklı bir dili vardır; dil, basit ama zekice buluşlarla bezenmiştir. Atasözleri, bilmeceler, söz oyunları, lehçe ve jargon kullanımı halk tiyatrosunun dil ustalıklarının önde gelenlerindendir.
6. Halk tiyatrosu örnekleri, genellikle kısa oyunlardır. Süreleri uzadığmda bile, birbirini tekrar eden ve iç içe geçmiş dolantı şablonlarından oluşur. Genellikle taslak halindedir. Sergileme anında doğaçlamaya dayalı olarak bu şablonlardan biri tercih edilir.
7. Halk tiyatrosu esas olarak oyuncu ustalıklarına dayanır. Oyunun metnini oluşturanlar bir anlamda oyunculardır. Bütün yaşamlan boyunca tek bir rol kişisini, geliştirerek oynanan oyuncular, bir yandan da o klişe rol kişisinin oluşumuna katkıda bulunmuş olurlar. Halk tiyatrosu oyuncusunun farklı özellikleri başında akrobasi yapması, dans edip şarkı söylemesi, maskeli ve maskesiz oynayabilmesi, kukla oynatıp, jonglörlük ve gözbağcılık yapması, hayvanlarla gösteriler sunabilmesi gelmektedir. Oyuncuyu asıl farklı kılan özellik, sınırsız düş gücüyle birlikte seyirciyle kurduğu iletişimdir. Oyuncu, seyircinin varlığının sürekli bilincinde olarak hareket eder ve oyununu
buna göre kurar. Oyun metninin akışını ve sergileyeceği ustalı ğı, seyirciyle kurduğu iletişime bağlı olarak,sahne üzerinde de ğiştirir. Halk tiyatrosu oyunculuğunun “önceden tasarlanmış doğaçlama” diyebileceğimiz bu Özelliği çok önemlidir.
8. Oyunlar genellikle açık havada, mümkün olan en büyük seyirci kitlesine ulaşabilecek yer ve biçimde sergilenir. Oyuncuları profesyoneldir; doğuşundan beri kadın oyuncular da erkeklerle birlikte seyirci önüne çıkmışlardır. Halk tiyatrosu grupları, tarih boyunca gezginci nitelikleriyle belirginleşmişlerdir. Halk tiyatrosunun bu genel özellikleri, özellikle de İtalyan Halk Tiyatrosu geleneği için geçerlidir. Üstelik Dario Fo da kendi tiyatro geleneğini böyle bir bakış açısıyla incelemiş ve araştırmıştır. Ayrıca Fo, pek çok kez de kendini böyle bir geleneğin devamı olarak gördüğünü bizzat dile getirmiştir. 50 yılına ulaşmakta olan sanat yaşamı, bu geleneğin devamı olduğunu
kanıtlar niteliktedir:
1. Fo’nun tiyatrosu yaşama güleryüzle bakan bir tiyatrodur. Yrne halk tiyatrosunda olduğu gibi Fo da, gülmeceyi belirli bir ders çıkarmak için değil bir enerji üretmek için kullanır. Ahlâk, din ve politika karşısındaki tutumu ise, halk tiyatrosu geleneğinin modem çağdaki bir uzantısıdır. Bu konulara, halk tiyatrosu geleneğinde olduğu üzere sıkça değinir; ancak toplumda genel olarak var olan ve kimi zaman da birbirine zıt görüşlerin dışında yeni görüşler, tutumlar oluşturacak niteliktedir. Kadının kocasını aldatmasını, katolik kilisesinin boşanmayı yasaklayan fetvalarını
eleştirel bir bakış açısıyla anlatır. Fo’ya göre Meryem, çarmıha gerilen oğlu için çektiği acıyı Tanrıyla bile paylaşmayı
reddeden bir annedir. Oyununda İtalyan politik yelpazesinin en sağından en soluna kadar herkes onun sivri dilinden nasibini alır. Bu bakımlardan, Fo’nun tiyatrosu, tipik bir halk tiyatrosu örneği olarak, özgürlükçüdür.
2. Fo’nun tiyatrosu, genel üslubu açısından gülmeceden daha çok yararlanan bir özellik taşır. Gerçekçilik halk tiyatrosuna göre biraz daha incelmiştir. Fantazi, grotesk, taşlama ve anlatı kullanımında ise, halk tiyatrosu geleneğiyle tümüyle çakışır. Fo’nun oyunları, röportaj gerçekliğinden masala, cloıvtıesk fanteziden gerçekten yaşayan kişilerin tanıklıklarına kadar genel bir yelpaze içerisinde uzanır. Halk tiyatrosu geleneğinin hemen her türünde bir yapıt vermiştir. Ancak Fo’yu halk tiyatrosu geleneğinin devamı haline getiren en önemli üslup özelliği, anlatı geleneğinden yararlanmasıdır. Fo, kendi deyişiyle bir öykü anlatı cı olarak doğmuş ve tüm sanat yaşamı boyunca hep bir öykü anlatıcı olarak kalmıştır.
3. Fo’nun konuları da, halk tiyatrosu geleneğinin konularından alınmadır. Ancak ilk dönemlerde özellikle, evlilik, cinsellik ve aldatma üzerinde dururken, olgunluk dönemlerinde dinsel ve toplumsal olaylar üzerinde daha çok durur olmuştur. Aşk, ölüm ve açlık, Fo’nun da en önde gelen temalarıdır.
4. Fo da, halk tiyatrosu geleneğinin klişe olay ve kişilerini kullanır; bu olay ve kişilerin günümüzdeki uzantılarını bulur. Ortaçağın soytarı-oyuncusunun günümüzdeki devamı Fo’ya göre delilerdir. Sahte doktor, günümüzün yarı aydınına, palavracı asker de işiyle ekonomik durumu arasmda denge kurmaya çalışan güvenlik görevlisine dönüşür. Köle ve uşaklar da Fo için yaşadığı günlerdeki fabrika işçisinden başkası değildir. Halk tiyatrosu geleneğinin bütün tarih boyunca oluşturduğu zengin birikimi, modem dünyaya başarıyla uygulamıştır. Ünlü “camavale” törenlerinin ölme-dirilme motifi bile Fo’nun oyunlarında bir fabrika işgali sırasında ölen ve yaşama yeniden döndürülmeye
çalışılan (bu ancak bir işçisinin öldürülüp kalbinin ona takılmasıyla mümkün olmaktadır) patronun öyküsü şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Fo’nun en sevdiği şablonların başında ise halk tiyatrosu geleneğinin ünlü “ikizler” şablonu gelmektedir.
5. Fo’nun oyunları da halk tiyatrosu geleneğinin basit ama zekice buluşlarla bezenmiş diline sahiptir. Ancak doğal olarak, Fo’nun söz oyunları eski söz oyunlarının tekrarlanması değil, benzer ustalıkların günümüzde yaratılmasıdır. Fo, öte yandan halk tiyatrosu geleneğini zengin lehçe mirasını devralıp kullandığı gibi, bu lehçe mirasından kendine has yeni sentezler de üretip oyunlarında kullanmıştır.
6. Fo’nun ilk dönem oyunları da halk tiyatrosu geleneğinde olduğu gibi ya kısa oyunlardır, ya da kısa episodlarm yan yana gelmesinden oluşmuş uzun oyunlardır. Sahnedeki deneyimleri ilerledikçe daha karmaşık şablonları kullanabilir olmuştur. Fo’nun bu konudaki gelişmü halk tiyatrosunun tarih içindeki gelişimine benzemektedir. Öte yandan oyunlarım sahneden kaldırıncaya kadar bir taslak halinde tutması ve seyirci önünde pek çok öğesini değiştirmesi onun halk tiyatrosu geleneğinden alıp kullandığı en önemli özelliktir. Şöyle ki, “Mistcro Bııffo” oyununun elimizde bulunan üç yıl arayla yayınlanmış iki nüshası bile birbirinden önemli farklar taşımaktadır.
7. Fo’nun tiyatrosu da, bir halk tiyatrosu örneği olarak, oyuncu ustalığına dayanır. Bu ustalığı öncelikle kendisi, sonra da pek çok oyunda birlikte oynadığı eşi Franca Rame ile gerçekleştirir. Akrobasi, dans, şarkı, maskeli oyunculuk, kuklacılık ve gözbağcılık, Fo’nun da Rame’nin de pek çok oyunda sergiledikleri ustalıklardan bazılarıdır. Dekor ve aksesuarla kurdukları çeşitli ustalıklar, ya halk tiyatrosundan alıp aynen uyguladıkları ya da halk tiyatrosu geleneğinin ruhuna uygun olarak sahnede ürettikleri ustalıklardır. Ayrıca İtalyan halk tiyatrosu geleneğinin önemli tekniklerinden biri olan grammelot her ikisinin de sık sık başvurduğu ve ustalıkla uyguladıkları bir tekniktir. Fo ve Rame’yi halk tiyatrosu geleneğinin oyunculuk anlayışı ile bağlayan en önemli özellik ise, seyirci ile birebir ve doğrudan ilişki kurmayı hedefleyen bir anlayışa sahip olmalarıdır. Bu anlayışa bağlı olarak her ikisi, halk tiyatrosu geleneğinden alarak oluşturdukları bir oyunculuk dağarına sahiptirler. Oyun sırasında bu dağardan çeşitli ustalıkları, seyircinin özellik ve yönelimlerini dikkate alıp oluşturmak istedikleri etkiye göre değerlendirerek kullanırlar. Böylece halk tiyatrosu geleneğinin önceden tasarlanmış doğaçlamasını Fo ve Rame de kullanmış olur. Oyunlarında oynayan öteki oyuncular da bu anlayışla yetişmiş, çalışmışlardır.
8. Fo, bütün tiyatro yaşamı boyunca hep büyük seyirci kitlesine ulaşmaya çalışmıştır. Oynadığı yerler arasında, sirk çadırları, halkevleri, spor salonları, hangarlar, köy meydanları, mitingler, grev alanları, fabrika işgalleri, sinema ve tiyatro salonları vardır. Gezgincidir. Uzun turneler, Fo tiyatrosunun en belirgin özelliğidir. Rame ile kurduğu ikili ise, Fo’nun halk tiyatrosu geleneğinin ilk günlerinden beri devam edegelen profesyonel kadın ve erkek oyuncu ikilisinin günümüzde yeniden yaratılmasından başka bir şey değildir. Fo, günümüzde yaşayan en önemli tiyatro insanlarından biridir. Bu önemi, öncelikle tiyatrosunda kendi tiyatro geleneğinden yaratıcı bir biçimde yararlanmış olmasındadır. Fo, halkın farklı bir kültüre sahip olduğuna inanmış ve halk kültürünün farklı niteliklerinin günümüz sanatının sorunlarını çözmede bir çıkış noktası olduğunu düşünmüştür. Bu nedenle de, halk kültürünü ve halk tiyatrosu geleneğini bilimsel ve çağdaş bir bakış açısıyla ayrıntılı bir biçimde incelemiştir. Öte yandan küçüklüğünden beri böylesi bir geleneğin içinde yaşama şansına sahip olması, ilerleyen yıllarda onun bilimsel ve çağdaş bakış açısıyla
birleşmeye başlaymca, halk tiyatrosu Fo’nun tiyatrosunda yeniden yaşama girmiştir. Başlangıçta rastlantısal olan bu süreç giderek bilinçlenmiş, böylelikle Fo, bir yandan halk tiyatrosu geleneğinin iddialı bir araştırmacısı olurken, aynı zamanda bu geleneğin usta bir oyuncusu haline gelmiştir. Sentezlemeler seyirci önünde yapılan sayısız denemeyle gerçekleşmiştir. Fo, halk tiyatrosu geleneğinin bütün türlerini, ustalıklarım, numaralarım seyirci önünde farklı oyunlarda defalarca deneyerek, bir yandan bunları gerçekleştirmedeki yetilerini bilemiş, öbür yandan da bu tür ustalık ve numaraların günümüzdeki karşılıklarının bulmuştur. Böylece, aykırı bakış açısı ve güleryüzle, çağdaşlığı, güncelliği ve oyunculuk ustalıklarıyla belirginleşen Dorio Fo tiyatrosu ortaya çıkmıştır.
Xalq Tiyatrosu Ve Dario Fo-A.Metin Balay-112s | |||
---|---|---|---|
Okuma
İndir
Turuz hayatta kalmak için, Yardım Edin |
|||
Boyut: 2.96 MB | Dosya Türü : Pdf | İzlenme Say : 335 | Başarısızlık Raporu |