Bağış

Turuz masraflarını karşılaya bilmemiz için yeni yılda Turuza destek olmak için [email protected] ile irtibata geçin.

Bağışlarınızı bu E-postaya bildirin: [email protected]

Bank kart bilgileri:

6104 3373 5031 8547

Iran Millet Bank

Ebubekir Hazım Tepeyran-abdülqadir Hayber-2006-164s

6230
0
2017/4/3
Oy Sayısı 1
Oy Sonucu 5

Ebubekir Hazım Tepeyran-abdülqadir Hayber-2006-164s

Image result for Ebubekir Hazım Tepeyran

 

1864 yılında doğdu. Niğdeli Bekirbeyzade Hasan Efendi'nin oğludur. Niğde Rüştiyesini bitirdi. Özel derslerle Arapça, Farsça, Fransızca öğrendi. Musul, Manastır, Bağdat'ta valilik yapı. Meşrutiyet’in ilanından sonra Sivas ve Ankara valilikleri, İstanbul Şehreminliği, Bursa valiliği görevlerinde bulundu. Mütareke döneminde iki kez Dahiliye Nazırlığı 'İçişleri Bakanlığı) yaptı. Bu görevdeyken Kuvay-ı Milliye'ye yardım ettiği gerekçesiyle işgal ordusu tarafından kurulan Harp Divanı’nda yargılandı. Mahkeme tarafından idama mahkum edildi, idamdan son anda kurtuldu. Cezası kürek mahkumiyetine çevrildi (1920). Tevfik Paşa'nın sadrazamlığı döneminde askeri temyiz kararı bozunca, gizlice Anadolu'ya geçti. Ankara hükümeti tarafından Sivas ve Trabzon valiliklerine getirildi. Cumhuriyet döneminde üç kez Niğde milletvekili seçildi. 1947 yılında vefat etti. Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Yazar Oktay Akbal'ın dedesidir.

ESERLERİ:
Türkçe, Fransızca şiir, anı, öykü kitapları yayınladı. Tek romanı Küçük Paşa (1910) Türk yazınında önemli bir yer edinmiştir. Nabizade Nazım'ın Karabibik romanından sonra köyü ve köylüyü yazınımıza sokan ikinci romancıdır. Anılarını da yazmıştır. 
 




1.Hatıralar 
Ebubekir Hazim Tepeyran 
Pera Turizm ve Ticaret A.Ş. 

... Tepeyran, yarım yüzyıl süren devlet adamlığı süresince gözlemlerini birer öykü niteliğinde anlatmasını bildiği için anıları kişisel olmaktan çıkıp bir çeşit yaşam romanı niteliğini kazanmıştır. Niğde'de başlayıp Osmanlı İmparatorluğu'nun Hicaz, Bağdat, Beyrut, Manastır, Sivas, Ankara, Bursa, İstanbul vb. illerinde valilik, nazırlık, milletvekilliği ile geçen yarım yüzyıl! Abdülhamid, Reşad, Vahidettin'in saltanat yılları, İstiklal Savaşımızın Anadolu'su; ardından Cumhuriyet'in kuruluşu... Mütareke döneminde Divan-ı Harp önündeki duruşmalar sonucu idama mahkum oluş, ardından aklanış... 

Ebubekir Hazim Tepeyran'ın daha önce "Canlı Tarihler" dizisinde yayınlanan "Hatıralar"ının ilk bölümü Niğde'deki çocukluk yıllarından İzmir, Edirne Vali Yardımcılığı'ndan Musul Valiliği'ne kadar geçen bir dönemi kapsamaktadır. 9. yy.'ın sonundan 20. yy.'ın ortasına kadar geçen bir ilginç yaşamın, canlı öykülerinden oluşan bir roman bütünlüğünde, aynı zamanda da birer belge niteliğindeki "Hatıralar" hem tarih, hem edebiyat açısından önemli bir yapıttır. Oktay Akbal-

2.Zalimane Bir İdam Hükmü 
Ebubekir Hazim Tepeyran 
Pera Turizm ve Ticaret A.Ş. 

Devletin en yüksek kademelerinde çeşitli görevlerde bulunmuş olan Ebubekir Hazim Tepeyran, Bursa valisi iken, Kuva-yi Milliye hareketini savunduğu için tevkif edilir; "Nemrut" lakabıyla bilinen Mustafa Paşa Divanıharbi'nde sorguya çekilir. Her ne pahasına olursa olsun, Tepeyran'ı ortadan kaldırmak gayesini güden Mahkeme, bununla yetinmeyerek, bir başka suç daha isnad eder; Abdülhamid'in hall'i sırasında Yıldız Sarayı'ndaki özel eşyalarına el koyan komisyonunda görevli olan Tepeyran'ın bu görevinde suistimallerde bulunduğunda ısrar eder ve hükmünü verir: İdam!... Kitap, son dönem bir Osmanlı bürokratının; seçkin, namuslu ve aydın bir kişisinin, zor şartlar altında kendisini savunmasının hikayesidir. 

İdam cezası Padişah Vahdettin tarafından "küreğe" çevrilen Tepeyran, Tevfik Paşa Kabinesi'nin ilk icraatlarından olarak beraat eder. Fakat bu karardan sonra bile, azgın muhalifler, onu bir gece daha idamlıkların hücresinde yatırırlar. İdama mahkum edilen bir kimsenin, kararın infazına ve daha sonra da tahliyesine kadar geçirdiği zor saatler yalın bir üslupla anlatılıyor...

QAYNAQ

------------------

Ebubekir Hâzım Tepeyran (1864 - 5 Haziran 1947), Türk devlet adamı ve yazar.

Osmanlı döneminde İçişleri Bakanlığı, Cumhuriyet döneminde II., VI. ve VII. dönemlerde Niğde milletvekilliği yapmıştır. Türk edebiyatında ikinci gerçekçi köy romanı olan Küçük Paşa'nın yazarıdır. Yazar Oktay Akbal'ın dedesidir.

Yaşamı[değiştir | kaynağı değiştir]

Ebubekir Hazim Tepeyran, 1864 yılında Niğde’nin halk arasında "Tepeviran" adı verilen Yenice Mahallesinde doğdu. Ebubekir Hazim Tepeyran, Niğdeli Murat Paşa sülalesinden Niğde Tahrirat Müdürü Hasan Bey'in oğludur.Niğde Tahrirat müdürü olan Niğdeli Bekir Beyzade Hasan Efendi, annesi Muhsine Hanım idi. Babasının görevi nedeniyle Isparta ve Antalya’da öğrenim gördükten sonra babasının yeniden Niğde’de görevlendirilmesi üzerine ortaöğrenimini 1879’da Niğde Rüştiyesi’nde tamamladı[1]. Bir süre Tahrirat Kalemi’nde görev yaptı.

Niğde’de teftişe gelen Konya valisi Müşir Mehmet Sait Paşa ile tanıştıktan sonra onun daveti ile 1882 yılında Konya’ya gitti. Konya Maarif Meclisi Kâtibi olarak görev yaparken Vilayet Gazetesi’nde de yazarlık yaptı. İlk şiirleri Konya Vilayet Gazetesi'nde yayımlandı[2]. Arapça ve Farsça biliyordu, kendi özel gayreti ile Fransızca öğrendi.

Mehmet Sait Paşa’dan sonra Konya valisi olan Abdurrahman Nurettin Paşa’nın Kastamonu’ya tayin olması üzerine 1885’te onunla birlikte Kastamonu’ya gitti. Kastamonu vilayeti Mektubi Mümeyyizliği’ne atanan Ebubekir Hâzım, bu şehirde kaldığı altı yıl boyunca bir yandan da Vilayet Gazetesi yazarlığı ve İdadi Mektebi’nde öğretmenlik yaptı[1].

Valinin İzmir’e atanması üzerine İzmir’de mektupçuluk yaptı. 1893’te Edirne valisi olan Abdurrahman Paşa’nın yanında vali muavini olarak çalıştı. Paşa Edirne valiliğinden ayrıldıktan sonra da görevini sürdürdü ve başarılı çalışmaları nedeniyle Dedeağaç Mutasarrıflığına atandı. 2 yıl sürdürdüğü mutasarrıflık görevi sırasında astronomi ile uğraştığı, Paris’ten kitap ve gazete getirttiği, Jön Türkler’den olduğu gibi iddialarla padişah II. Abdülhamit’e jurnallendi ve görevden alındı.

Valilikleri[değiştir | kaynağı değiştir]

 

Ebubekir Hazım Bey Beyrut Valisi iken (1912)

İstanbul’a dönüp kendine iftira atıldığını kanıtlayan Hazım Bey, 45 gün sonra Musul valisi olarak atandı. Bu görevi sırasında 1899 yılında bir petrol şirketi kurma girişiminde bulundu ancak mabeyn başkatipliğinden gelen bir emirle bu işten vazgeçmek zorunda kaldı[3]. İki yıl süren Musul valiliğinin ardından yine bir jurnal üzerine İstanbul’a çağrıldı ve Şura-yı Devlet üyeliğine atandı.

1903 yılında ayaklanmaların sürdüğü Manastır valisi olarak görevlendirildi; eşkiyalık ve isyanları bastırmada başarı gösterdi.

1906’da azledilen Bağdat valisinin yerine atandı ancak Bağdat, Musul, Basra vilayetlerine gönderilen ıslah heyeti başkanının tutumunu onaylamadığı için bu görevden alınmasını isteyince Sivas valiliğine, ardından Ankara valiliğine atandı.

1908’de altı ay Ankara valisi olarak görev yaptıktan sonra İstanbul Şehremini (belediye başkanı) olarak görevlendirildi. Bu görevden tahsisat anlaşmazlığı nedeniyle ayrıldı[3]. Edebiyat alanında çalışmalarını sürdürmekte idi. 1910 yılında tek romanı Küçük Paşa yayımlandı.

1911’de Hicaz valiliğine, 1912’de Beyrut valiliğine atandı. 1913’te Halep valiliğine atandığında bu atamanın usulsüz olarak yapıldığı gerekçesiyle görev yerine gitmedi ve ikinci defa Beyrut valisi oldu. Ne var ki yerine başkası görevlendirilmiş olduğundan kendisi “Şuray-ı Devlet Mülkiye ve Maarif Dairesi Başkanlığı” yaptı. Dört yıl sonra sağlık durumu nedeniyle bu görevden ayrıldı ve 1918’de Bursa valiliğine atandı.

Bakanlıkları[değiştir | kaynağı değiştir]

Hazım Bey, Bursa valisi iken kendisine teklif edilen dahiliye nazırlığı görevini kabul etti ve Ali Rıza Paşa kabinesinde yer aldı. Kabine istifa ettiğinde yerine kurulan Hulusi Salih Paşa hükümetinde de aynı görevi sürdürdü. Kısa ömürlü olan bu kabineden Kuva-yi Milliye’nin asi olduğunu ilan etmeyi reddettiği için istifa etti[1].

İdam Hükmü[değiştir | kaynağı değiştir]

Hükümetten istifasından sonra Kuva-yi Milliye’yi koruduğu gerekçesiyle tutuklanıp sekiz ay çeşitli hapishanelerde kalan Hazım Bey, işgal ordusu tarafından kurulan Nemrut Mustafa Paşa Divanı’nda yargılanıp idama mahkûm edildi. Padişah Vahdettin cezasını Ağustos 1920’de kürek mahkumiyetine çevrildi . O günlerde idam cezasına çarptırılışını ve cezaevi günlerini ayrıntılı bir şekilde kaleme alan Hazım Bey, daha sonra “Zalimhane Bir İdam Hükmü” adıyla yayımladı[3]

Milli Mücadeleye Katılması[değiştir | kaynağı değiştir]

Son Osmanlı sadrazamı Tevfik Paşa'nın kurduğu hükümet Nemrut Mustafa Paşa Divanı’nın verdiği hükümleri temyiz edince serbest kalan Hazım Bey 24 Ocak 1921’de bir İtalyan vapuru ile İstanbul’dan ayrıldı[1]. Kuva-yi Milliye’ye destek vermek üzere gizlice Ankara’ya gitti ve Ankara hükümeti tarafından önce Sivas, sonra Trabzon valiliğine getirildi.

Koçgiri İsyanı'ndan hemen sonra vali olduğu Sivas’ta üç ay görev yaptı. Olayla ilgili değerlendirmelerini “Belgelerle Kurtuluş Savaşı”(1982) adıyla kitaplaşan anılarında anlattı[4].

Trabzon valiliği sırasında doğu cephesindeki savaşların sonuçlanması üzerine kurulan Elviye-i Selase Tahkik ve Tetkik Heyeti’nde başkanı olarak Kars, Ardahan ve Artvin’de görevlendirildi. Beş ay boyunca Trabzon valiliğinden izinli olan Hazım Bey’in yerine bir başkası vali olarak atandığından Kasım 1922’de valilikten ve memuriyetten ayrıldı.

Milletvekillikleri

Hazım Bey, memuriyetten ayrıldığı yıl TBMM II. dönem milletvekili seçildi. 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetin kurulması için öngerge verenler arasında idi[5]. Anayasanın hazırlanması sırasında meclis ve senato kurulmasını istemesi, cumhurbaşkanına geniş yetkiler tanınmasını uygun bulmaması[4] gibi bazı düşünceleri Mustafa Kemal ile ters düşünce bir daha onun döneminde TBMM’de yer almadı[6]. On yıl aradan sonra VI. Ve VII. dönemlerde tekrar Niğde milletvekili olarak mecliste yer aldı.

5 Haziran 1947’de İstanbul’da hayatını kaybetti. Erenköy’deki aile mezarlığına defnedildi[1]. Beş çocuk sahibi olan Hazım Tepeyran, diplomat Celal Hazım Tepeyran’ın babası, yazar Oktay Akbal'ın dedesidir. Adı, Niğde’de bir ilköğretimokuluna verilmiştir.

Edebi Yaşamı

Ebübekir Hazım Bey, yaşamı boyunca Türkçe, Fransızca şiir, anı, öykü kitapları yayınladı. Tek romanı Küçük Paşa (1910) Türk yazınında önemli bir yer edindi Konusu Orta Anadolu'da bir köyde geçen bu roman, Nabizade Nazım'ın Karabibik romanından sonra köyü ve köylüyü Türk edebiyatına sokan ikinci romancıdır. Servet-i Fünun etkisinde hikâyeler kaleme alan Hazım bey, anılarını da kitaplaştırmıştır.

QAYNAQ

Yayın Yılı:
2006 (Miladi)
Sayfalar:
164
Dosya Türü:
PDF Document
İçerik Dili:
Türkçe

 Sayın oxucular!
Turuz sitesi bir kültürəl ocaq olaraq dilçiliklə bağlı qonulardan danışır. Bu sitə dilçiliklə bağlı dəyərli bilgilər verməkdədir.Dilimizin tarixi və etmolojisi sahəsində çalışan bu sitə, sözlərin kökü və etimolojisi haqqında, başqa sitələrdən dəyişik olaraq, eyləmlə(fe'l) bağlı anlamların açıqlayır.
Sitəmizdə dilçiliklə bağlı bir çox kitab,sözlük, yazılar əldə edib oxuyabilərsiniz. Umuruq ki bu sitə, siz dəyərli, sayın oxucular yardımıyla, dilçilik qollarının gəlişməsi, yüksəlişi yolunda bir addım götürəbilsin.
Bey Hadi ([email protected])
Təbriz