Turuz masraflarını karşılaya bilmemiz için yeni yılda Turuza destek olmak için [email protected] ile irtibata geçin.
Bağışlarınızı bu E-postaya bildirin: [email protected]
BTC: bc1q0lqs9dhsd6glk4hdslt83fwcrz9uvujk6lrcfl
USD(TRC20):TWrFZBWcvyDfQSA51cvXq52Es8VSHeFwQR
Bank kart bilgileri:
6104 3373 5031 8547
Iran Millet Bank
F Tipi Cezaevlerinin Siyasal-Huquqi Ve Tıbbi Analizi-52s
F Tipi Cezaevlerinin Siyasal-Huquqi Ve Tıbbi Analizi-52s
F Tipi Cezaevleri, yüksek güvenlikli cezaevlerine Türk infaz sisteminde verilen isimdir. Sosyal Tecrit modeline dayanmaktadır. Yüksek güvenlikli cezaevleri, Türkiye'de düzenlendiği biçimiyle, genellikle devlete karşı işlenen suçlar ve/veya organize suçlardan dolayı tutuklu ya da hükümlü bulunan mahpusların üç kişilik ya da tek kişilik yaşam birimlerinde kaldıkları ve mümkün olduğunca diğer mahpuslarla ve infaz memurlarıyla iletişimlerinin sınırlandırıldığı ceza infaz kurumlarıdır.
F-tipi cezaevleri yüksek güvenlikli cezaevleri olarak tasarlanmalarının yanında geleneksel olarak daha önce koğuş sistemi üzerine inşa edilmiş E-tipi ve Özel Tip cezaevlerinin karşıtını oluşturur.
Cezaevlerinde koğuş sisteminden hücre sistemine geçişin hangi gerekçelerle yapıldığı konusunda İşkencenin Önlenmesi Avrupa Komitesi (CPT) Türkiye'ye ilişkin bir raporunda ( CPT/inf(2001)25 1, Strasbourg- 8 Kasım 2001, § 10 ,s.11) aşağıdaki yorumu yapmıştır:
Geleneksel olarak, Türk cezaevleri geniş koğuşlar halinde gün içinde yatakhane, yaşama alanları, temizlik bölümleri ve bitişik havalandırma gibi, bütün cezaevleri birimlerinin bütün mahpuslar ya da önemli bir kısmı tarafından ortak olarak kullanıldığı sistem E–tipi cezaevi olarak 1970 ve 1980’lerde bu plan ilkesine göre inşa edilmişlerdir. Açık uzun ana koridorlar, genellikle çok sayıda mahkûmun barındığı koğuşlar aynı zamanda personele mahpusları denetlemek bakımından fazla olanak tanımamaktaydı. Mevcut kapalı cezaevlerinin tiplerine bakmaksızın, bütün kurumlarda mahpuslar kendi birimlerini terk etme eğilimi taşımaktaydılar, nadiren koğuşlarını terk ederler ve personel de buralara nadiren girerdi. Personel ile mahpuslar arasındaki kontak bu sistemde asgaride tutulmuştu.
1990’ların ikinci yarısından sonra, Türk yetkililer artan bir şekilde koğuş sisteminin sakıncalarını fark etmeye başladılar. Bu tarz bir düzenleme, mahpusların etkinlikleri üzerinde cezaevi personelinin denetimine izin vermiyordu. Ayrıca, içeride farklı şekillerde (isyan, rehin alma, cinayet vs.) karışıklıklar çıktığında ağır kayıplar yaşanma riskini beraberinde getiren ciddi fiziksel güç kullanılan Jandarma’nın dışarıdan müdahalesine sahne olunuyordu. Sonuç olarak, yetkililer var olan koğuş sisteminden daha küçük yaşam birimlerinin bulunduğu yeni bir cezaevi sistemine geçiş yapmaya başladılar. Bu çerçevede geliştirilen yüksek güvenlikli cezaevi yapılarına yetkililer tarafından "F-tipi Cezaevleri" adı verildi.
Tuncay Özkan bir yazısında F tipi cezaevlerini şöyle yorumlamaktadır:[1]
« F tipi cezaevi, suçluların insan olduklarının unutulmadığı ve yaşam alanlarıyla, sosyal aktivitelerinin düzenlendiği yeni bir anlayışla inşa edilmiş. Uzun zamandır Türkiye'de suçla değil, suçluyla mücadele eden sistem terk edilmiş ve teknoloji de kullanılarak mahkûmlar için güzel koşullar yaratılmış. »
F Tipi Cezaevlerinin Siyasal-Huquqi Ve Tıbbi Analizi-52s | |||
---|---|---|---|
Okuma
İndir
Turuz hayatta kalmak için, Yardım Edin |
|||
Boyut: 2.91 MB | Dosya Türü : Pdf | İzlenme Say : 238 | Başarısızlık Raporu |