Bağış

Turuz masraflarını karşılaya bilmemiz için yeni yılda Turuza destek olmak için [email protected] ile irtibata geçin.

Bağışlarınızı bu E-postaya bildirin: [email protected]

BTC: bc1q0lqs9dhsd6glk4hdslt83fwcrz9uvujk6lrcfl

USD(TRC20):TWrFZBWcvyDfQSA51cvXq52Es8VSHeFwQR

Bank kart bilgileri:

6104 3373 5031 8547

Iran Millet Bank

Türkiye Arkeolojisi - Fahriye Bayram

7597
0
2014/12/13
Oy Sayısı 1
Oy Sonucu 5

Sahip olduğu özel coğrafi konumu, tarihler boyunca Anadolu topraklarının pek çok medeniyete yurt olmasına vesile olmuştur. Bu medeniyetlerin bıraktığı kültürel miraslar da Anadolu'nun adeta bir açık hava müzesine dönüşmesine yol açmıştır.

Tarihi kalıntılara ilginin arttığı 16. yüzyıldan itibaren, gözler Anadolu'nun zengin topraklarına da çevrilmiştir. Başta Avrupalı seyyahların ve heveslilerin gerçekleştirdiği çalışmalar, zamanla bilimsel bir temele oturmaya başlamıştır. 19. yüzyıldan itibaren öncelikle Alman heyetlerince yapılan kazılara, diğer Avrupa ülkeleri ileAmerika Birleşik Devletleri'nden bilim adamları da eklenmiştir.

Cumhuriyet'in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye'nin zengin tarihi potansiyelinin değerlendirilmesine önem vermiştir. Bunu gelecek kuşaklara sağlam temellere oturtulmuş bir Türkiye bırakabilmek için zorunlu görmüştür. Bu nedenle öncelikle Türk arkeologlarının yetişmesi için çaba harcamış; aralarında Ekrem Akurgal, Sedat Alp, Arif Müft Mansel ve Halet Çambel'in de bulunduğu pek çok bilim insanının Avrupa'da eğitim almalarını sağlamıştır. Yine Atatürk'ün talimatlarıyla kazı çalışmalarına başlayan adı geçen arkeologlarımız Türkiye arkeolojisinin gelişmesi için önemli adımlar atmıştır. Bu dönemde yerli ve yabancı bilim adamlarıyla gerçekleştirilen bilimsel çalışmalarla her geçen gün tarihin karanlık sayfaları aralanmaya başlamış, arkeolojik çalışmaların Türkiye'de gelişmesine ciddi katkılar sağlanmıştır.

Türkiye' de yapılan kazıların her geçen yıl artması, önemli bulgulara ulaşılması bilim adamları arasında bilgi alışverişini ve çalışma sonuçlarının tüm dünya kamuoyuna duyurulmasını zorunlu hale getirmiştir. Bunun sonucunda, o zamanki adıyla Bakanlığımız Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü, 1978 yılında uluslararası bir sempozyum düzenleme kararı almıştır. İlki 11 - 1 8 Ocak 1979 tarihinde "Uluslararası Kazı Sempozyumu" adıyla, Ankara Türk Tarih Kurumu'nda 24 yerli, 15 yabancı araştırmacının katılımıyla gerçekleştirilen sempozyum, zamanla yüzeyaraştırması ve arkeometri çalışmalarının da eklenmesiyle, "Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu" adını alarak 30. yılına ulaşmış ve yaklaşık 400 yerli ve yabancı araştırmacının katılımıyla sahasında Dünya'nın en geniş katılımlı ve en düzenli sempozyumu haline gelmiştir.

Her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen ve sonuçları yayına dönüştürülen sempozyumun 30. yılı, Anadolu arkeolojisine emeği geçen tüm bilim adamlarına minnet duygularımızı iletmek ve kazı başkanları arasında bilgi alışverişini ve koordinasyonu sağlamak amacıyla 2007 yılı kazı çalışmaları temel alınarak bu yayın çalışması gerçekleştirilmiştir.

Kazı isimleri baz alınarak alfabetik sırayla hazırlanan bu yayın aracılığıyla ülkemiz arkeolojisinin gelişmesine katkıda bulunan merhum, emekli ve hala çalışmalarını sürdüren tüm akademisyenlere ve yayının hazırlanmasında emeği geçen Genel Müdürlüğümüz elemanlarına şükranlarımı sunarım.

Yazarlar:
Yayın Yılı:
2008 (Miladi)
Sayfalar:
270
Dosya Türü:
PDF Document
İçerik Dili:
Türkçe

 Sayın oxucular!
Turuz sitesi bir kültürəl ocaq olaraq dilçiliklə bağlı qonulardan danışır. Bu sitə dilçiliklə bağlı dəyərli bilgilər verməkdədir.Dilimizin tarixi və etmolojisi sahəsində çalışan bu sitə, sözlərin kökü və etimolojisi haqqında, başqa sitələrdən dəyişik olaraq, eyləmlə(fe'l) bağlı anlamların açıqlayır.
Sitəmizdə dilçiliklə bağlı bir çox kitab,sözlük, yazılar əldə edib oxuyabilərsiniz. Umuruq ki bu sitə, siz dəyərli, sayın oxucular yardımıyla, dilçilik qollarının gəlişməsi, yüksəlişi yolunda bir addım götürəbilsin.
Bey Hadi ([email protected])
Təbriz