Bağış

Turuz masraflarını karşılaya bilmemiz için yeni yılda Turuza destek olmak için [email protected] ile irtibata geçin.

Bağışlarınızı bu E-postaya bildirin: [email protected]

Bank kart bilgileri:

6104 3373 5031 8547

Iran Millet Bank

Cinler Alemi-Sırları Gizlilikleri-M. Asur-Çev-Naim Erdoğan-128s

14533
0
2017/4/12
Number of votes 3
Voting results 5

 

Cinler Alemi-Sırları Gizlilikleri-M. Asur-Çev-Naim Erdoğan-128s

 

CİNLER ALEMİ ( SIRLARI VE GİZLİLİKLERİ ) / M. AŞUR 125 sayfa RESİMDE GÖRÜNEN KİTAP * Bizden Aldığınız Ürünleri Birleştirip Tek Kargoda, Tek Paket İçinde Gönderiyoruz. 
* Gönderilerde şube teslim ve adrese teslim arasında fiyat farkı bulunmamaktadır. * Kargonuz size ulaştıktan sonra; Kargo onayı vermeyi lütfen unutmayınız.* Saat 16:00'a kadar vermiş olduğunuz tüm siparişleriniz aynı gün kargoya teslim edilecektir.

---------

Cin (Arapça: جن), ~[#cnn] 1. gece karanlığı, 2. bir tür görünmez varlık < Ar cunūn جنون [msd.] gizleme, saklama, örtme (= Aram genyā גניא cin, görünmez varlık < Aram #gny גני gizleme, saklama = Aram #gnn גננ koruma, çitle çevirme, kapatma )

Modern veya antik birçok din ve inanışta, İbrahimi dinler de dahil, bulunan bir tür ruhani mitolojik yaratıktır. Farklı inanışlarda farklı karakteristiklere ve özelliklere sahiptir.

Cin; İslam mitolojisinde gözle görülmeyen, çeşitli şekillere girebilen manalarından ötürü, zaman zaman farklı yorumlanmıştır. Kimi yorumlara göre insanlarla cinsel ilişki kurabilen, onları yönetimi ve etkisi altına aldığı gibi birçok korku unsuru fiilin kendilerine yüklendiği ruhanî varlıkları ifade eder.

Modernist yorumculardan bazıları ise onları kelime anlamlarına dayanarak bazıları mikroorganizma, tespit edilemeyen şahıs, radyasyon gibi gözle tespit edilemeyen varlıklar olarak ifede etmişlerdir.[1]

Kitab-ı Mukaddes'te cin[değiştir | kaynağı değiştir]

Kitab-ı Mukaddes cinleri “günah işlemiş melekler” olarak, Tanrının sadık melekleriyken şeytanın yönetimi altına girmiş, Şeytan'ın “melekleri” olarak tanımlar.

Hıristiyanlık'a göre Şeytan'ın isyanından sonra bazı ruhani varlıklar, Nuh Tufanı öncesinde, gökteki görevlerini bırakarak yeryüzüne geldiler. Onlar bunu, Şeytan'ı desteklemek amacıyla yapmadılarsa da sonunda onun tarafına geçmiş oldular. Bunlar erkek şeklinde maddeleşerek kadınlarla ilişkiye girmeye başladılar ve Nefilim türünü oluşturdular. Tufan esnasında bedenleri olan Nefilimler öldüler, Cinler ise boğulmadılar, maddeleşmiş bedenlerini ruha çevirerek göğe döndüler ve Tanrı onları kabul etmeyerek alçaltılmış bir durumda (zihinsel karanlık durumu olan Tartaros) bırakıp yeryüzüne attı. Artık maddeleşemeseler de hâlâ insanlara kötülük yapmak için yaklaşmaya devam ederler.

Yehova'nın Şahitleri Cinlerin, bize fiziksel olarak da zarar verebileceklerini fakat Yehova'ya inanıyorsak ve Cinlerden korunmak için dua edersek korunabileceğimizi anlatır. Ayrıca Cinler tarafından saldırıya uğrayan insanların geçmişte veya halen Ruhçuluk ile uğraşmış olabilecekleri anlatılır. Önceleri Ruhçuluk ile uğraşmış bazı insanlar, Cinler tarafından rahatsız edildikten sonra; Yehova'nın Şahidi olup ve ruhçulukla uğraşmayıp, onunla bağlantılı her şeyden (ruhçuluğu teşvik eden müzik kayıtları, kitaplar, dergiler, posterler ve videolar, tılsımlar, muskalar, nazarlıklar) kurtulduktan sonra bir daha hiç rahatsız edilmediklerinden bahsederler.

Kitab-ı Mukaddes'te bir gün Tanrı'nın, Şeytan'ı ve ordusundaki Cinleri cezalandıracağından bahseder. Buna göre Şeytan ve Cinler bir süre zincirlenip insanlardan uzak kalır ve insanlar yeryüzündeki yeni cennetlerinde yaşarlar, bin yılın sonunda Şeytan ve Cinler serbest bırakılır ve insanlığın karşılaşacağı son test sırasında Cinler Şeytan ile işbirliği yaptıktan sonra ateş gölüne atılarak yok edilirler. Sonra Dünyada kurulan Cennette insanlar eskiden oldukları gibi kusursuzca yaşarlar. Ayrıca Herkül gibi bazı mitolojik yaratıkların birer Nefilim olduklarını kabul ederler.

Yahudilik inancında cinler

Yahudikler cinlere Shedim denir. İslami inanışta olduğu gibi, ya iyi ya da kötü olabilirler, ye ve iç, doğurmak ve ölmek.[2] Bazı geleneklerde, bedensiz insanlar olarak kabul edilirler. Talmudik gelenekte sahte tanrılara atıfta bulunurlar. Orada Şeytan bir Shedim değildir çünkü Tanrı'nın emrinde hareket eder.[3]

Hristiyanlık inancında cinler

Hristiyanlıkta bir cin, hatta birçok cin bir kişinin içine girebilir. Bu cinler içine girdikleri kişinin içinden çıkarılabilirler; Hıristiyanlık'ta cin çıkarma olgusu mevcuttur.

Cinlerin faaliyetleri üç ana grupta özetlenebilir; insanlara cinsel yaklaşımları (seks), sahte tapınmayı desteklemeleri (dinsel) ve insanlara eziyet etmeleri (sadizm-şiddet). Kutsal Metin insanları falcılık, büyücülük, ruh çağırma, sihirbazlık, ölülerden medet umarak onlara yaklaşmak gibi cinlerle ilgili faaliyetlere karışmak konusunda uyarır. Cinlerin üstün yetenekleriyle insanların beyinlerini etkileme güçleri olduğuna inanılır. Cinlerin rüyaları kendi mesajlarını vermek amacıyla kullanabileceğine inanılır.

Hıristiyanlık inancında cinler kudretli varlıklardır, insanları aldatırlar ve bazı insanları aracı -medyum- olarak kullanırlar. Buna göre bu medyumun söyledikleri eğer bu cinler medyuma doğruyu söylüyorlarsa doğru olabilir. Zira Kitabı Mukaddes cinlerin İblis gibi yalan söylediklerini belirtir. Ayrıca insanlara zarar verebilirler, bu nedenle Kutsal Metin onlarla ilgili şeylerden, ruhçuluğun her türünden uzak durulması gerektiğini söyler. İblis şeytan ile aynı kişiliktir.

İslam inancında cinler

Ana madde: Cin (İslam)

 

Ummanda cinlerin toplantı yeri, mağara.

Kur'an'a göre, Muhammed peygamber olarak hem insanlara hem de cinlere gönderilmiştir. Kuran'ın 72. suresinin adı cinlerden bahseden, yirmi sekiz âyetten oluşan Cin Suresi bulunmaktadır ve cinleri anlatır. Ayrıca Kur’anda insanüstü yetenek ve icraatlarıyla anlatılan Süleymanla ilişkileri söz konusu edilen Saba melikesi Belkıs hakkında bazı rivayetler onun annesinin bir cin olduğunu söyler. Bu rivayetlere dayanarak cinlerle evliliğin mümkün ve caiz olup olmadığı konuları İslam'da uzun uzadıya tartışılmıştır.[4]

Kuran'a göre insan topraktan, cinler ise ateşten yaratılmıştır. "Cinleri öz ateşten yarattı" (er-Rahmân 55/15), "And olsun biz insanı, kuru kara çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattık. Cinleri de daha önce, dumansız zehirli ateşten yarattık". (el-Hicr 15/26-27)

İslam mitolojisinde cinlerin ateşten ve insanlardan önce yaratıldığına inanılır. Bazı açılardan insanlara benzerler; iradeleri mevcuttur, iyi veya kötü eylemlerde bulunabilirler, insanlar gibi yiyip içer, evlenip, çoğalabilirler. Erkeklik ve dişiliklerinin olduğuna inanılır, yani doğar, büyür ve ölürler. Fakat ömürlerinin insanlarınkine oranla daha uzun olduğuna inanılır. İslam dininde cinler de insanlar gibi inanan ve inanmayan şeklinde ayrılır. İnanmayan cinlerin sayısının daha fazla olduğu düşünülür. İnsanlar gibi ibadet ile yükümlüdürler. İnanan cinlerin inanan insanlarla beraber cennete gideceğine, inanmayan cinlerin ise inanmayan insanlarla birlikte cehenneme gideceğine inanılır.

Bunların dışında cinlerin insanlardan farklı çeşitli özellikleri olduğu düşüncesi çerçevesinde birçok varsayım mevcuttur. Bunlardan bazıları; çeşitli şekillere girebildikleri, çok kuvvetli olup bazı ağır işleri gerçekleştirebilecekleri, istedikleri takdirde gözle görülebilir olabildikleri, çok hızlı hareket edebildikleri şeklinde sıralanabilir.

Genel kanının tersine İslam inancına göre cinler geleceği ve gaybı bilemezler. Her ne kadar ruhani bir varlık türü olduklarından insanların bilmediği bazı gizemleri bildiklerine inanılsa da, geleceği ve gaybı bilmezler.

Diğer geleneklerde

Diğer kültürlerde de dahiler inanıyordu.[5] Tenerife antik Guanches mitolojisinde (Kanarya Adaları) olarak adlandırılan Maxios yerli dahiler ve doğa bir dizi Ceia olduğunu. Evil dahilerin de Tibicenas çağırdı. Onlar denilen şeytan kendisi Guayota da İslam'da İblis gibi, bir deha gibi görünüyordu.[6] Guanches Kuzey Afrika'daki Berberi kökenli idi.

Cin-Şeytan Farkı

Cin ve şeytanlar; saf ateşten, yani, dumansız ateş alevinden ve havadan yaratılmış ruhani varlıklardır. Ama cinde hava şeytanda ateş fazladır. Cinler de melekler gibi görünmeyen gizli varlıklar olup çeşitli suret ve şekle girmeye ve zor işler başarmaya muktedir, fakat cins ve mahiyet bakımından meleklerden ayrı yaratıklardır.

Cinler arasında da insanlar gibi evlenme vardır. Onlar da Allah'a iman ve ibadetle mükelleftirler. Bazıları isyankar olup kafir, bazıları da itaatli mümindirler. Ancak şeytanların hepsi isyankar ve kâfirdirler. Sırf şer işleyen, insanları yoldan çıkarmakla meşgul olan varlıklardır.

Şeytanların mü`mini ve itaatlisi yoktur. Cinler, Allah`ın izni ve hükmü olmadan hiç kimseye ne iyilik ne de kötülük yapabilirler. Cinler gaybı bilmez, Allah`ın peygamberlerine bildirdiği İlahi vahye muttali olamazlar.

Cinler, insanın doğrudan beynine, aklına, düşünce sistemine nüfuz edebilir, o bölgeleri tesir altına alabilir. (Korku, endişe, ürperti, hayal kurma gibi olaylarda olduğu gibi)

Şeytanlar ise farklıdır, o yaratılış gereği kalbe ve inanç merkezine nüfuz eder. Kalbin yanında bulunan lümme-i şeytaniye denilen yerde, devamlı surette insana vesvese verir, onu ifsad etmeye çalışır.

Şeytan, en büyük düşman olduğu halde, gerektiğinde cinleri, gerektiğinde habis ruhları, gerektiğinde ise insî şeytanları kullanarak, kötülüklerini bunlar vasıtasıyla sergileyerek varlığını insanlara unutturmaya çalışır. Bu gaflet hâlinden kurtulmak için, insanın inancı kuvvetli, düşünce ufku berrak, temiz kalbli, hizmet şuurundaki insanlarla münasebetinin çok olması, hakikat derslerinin yapıldığı sohbetlere sık sık gitmesi ve dünyayı bir misafirhane olarak görmesi gerekir.

Cinler insandan evvel yeryüzünün idare ve tedbirini görmekle vazifelendirilmişlerdir; ancak yeryüzünde çok kötülük yaptıkları, fesad çıkardıkları için, sonunda bu görevden azledilmişlerdir. Yerlerine, insanoğlu tayin edilmiş, yeryüzünün sahipliği makamına getirilmiştir.

Kur'ana göre İslam peygamberi Muhammed bin Abdullah, insanlara olduğu gibi cinlere de elçi olarak gönderilmiş, tebliğ vazifesini cinler arasında da yerine getirmiştir. Kur`an-ı Kerim`de Cin suresinde bu husus, açık bir şekilde beyan buyurulmuştur.

QAYNAQ

Writers:
Interpreters:
Pages:
128
File Type:
PDF Document
Written or Spoken Language:
Türkçe

 Sayın oxucular!
Turuz sitesi bir kültürəl ocaq olaraq dilçiliklə bağlı qonulardan danışır. Bu sitə dilçiliklə bağlı dəyərli bilgilər verməkdədir.Dilimizin tarixi və etmolojisi sahəsində çalışan bu sitə, sözlərin kökü və etimolojisi haqqında, başqa sitələrdən dəyişik olaraq, eyləmlə(fe'l) bağlı anlamların açıqlayır.
Sitəmizdə dilçiliklə bağlı bir çox kitab,sözlük, yazılar əldə edib oxuyabilərsiniz. Umuruq ki bu sitə, siz dəyərli, sayın oxucular yardımıyla, dilçilik qollarının gəlişməsi, yüksəlişi yolunda bir addım götürəbilsin.
Bey Hadi ([email protected])
Təbriz